SÖR ARTHUR CONAN DOYLE DIŞINDA BAŞKA KİM, JOHN WEISS ÜRETİMİ OLAN VE KESKİNLİĞİYLE ÜNLÜ BİR KATARAKT STİLETTOSU ARACILIĞIYLA ŞÖHRETLİ BİR YARIŞ ATININ AŞİL TENDONUNU KESME PLANI YAPAN BİR ROMAN KARAKTERİ HAYAL EDEBİLİRDİ Kİ?
1986 yılı sonlarında, Londra’daki Moorfields Göz Hastanesinde, katarakt ameliyatı yapan ünlü hekimleri izlemeye gitmiştim. O dönemde, ekstrakapsüler cerrahi yapılıyordu, henüz viskoelastik ve kapsüloreksis uygulamaları mevcut değildi. Çift kanallı kanüller yeni kullanılmaya başlanmıştı. Kullanımı yaygın olan Pierce kanülü olmasına karşın, takip ettiğim ameliyatlarda Simcoe kanülü kullanılıyordu. Simcoe kanülünün John Weiss firması tarafından üretilmeye başladığını öğrendim. John Weiss mağazasının adresini aldım ve ziyarete gittim. Londra’nın ara sokaklarından birisinde bulunan ve tarih kokan mağazada yaşlı bir adam, satışın sipariş ile yapıldığını ve bir hafta sonra teslim edeceklerini söyledi. Oldukça pahalı olan Simcoe kanülünün siparişini verdim, ödeme yapıp beklemeye geçtim. Simcoe kanülünü, İzmir’e döndükten sonra, ameliyatlarda yıllarca kullandık. Zamanla Simcoe’nun iki eş kanülü kırılıp birbirinden ayrılması üzerine, o dönemdeki asistan arkadaşlarımız olan Haluk Köse ve İsmail Kardeşler, Kemeraltı’ndaki kuyumculara kanülleri lehimletirdi. Bu şekilde, uzun süre kullandığımız kanüllerle ilgili anıları hala konuşuruz….
JOHN WEISS’İN İLK DÜKKÂNI
Johann Daniel Weiss, Almanya’da Baltık Denizi kıyısındaki Rostock kentinde doğmuştu. Dedesinin mesleği olan bıçakçılığı, babası Georg Bernhard Jacob Weiss’ten öğrenen Daniel Weiss, gençliğinde geldiği Londra’da, 1787 yılında ilk bıçakçı dükkanını açtı. Bir süre sonra, gelişmekte olan cerrahinin ihtiyaçlarını göz önüne alarak, medikal araçlara yönelen Weiss, ampütasyonlarda kullanılacak testereler üretmeye başladı. Anestezi öncesi dönem olması nedeni ile çok kısa zamanda ve hızlıca cerrahi müdahaleyi bitirmek önemli olduğu için, testerelerin keskinliğine çok önem veriliyordu. Weiss ününü, İngiltere Kralı IV. William için tıraş bıçağı yaparak ün kazandı. 1831’de oğlu Friedrich ile devam etme kararı alarak, John Weiss & Son şirketini kurdu ve 62 Strand London adresine yerleşti.
OFTALMOLOJİYE YÖNELİK ÜRETİM BAŞLIYOR
1800’lerin ortalarında, cerrahide kullanılmak üzere, sağlam çelikten çok ince, çok keskin bıçaklar yapılması gerekiyordu. Göz hekimleri, gelişmekte olan katarakt cerrahisinde kullanılabilecek, çok ince ve aynı zamanda tek hareketle korneayı kesebilecek keskin bıçaklar ısmarlamaya başladı. John Weiss & Son, böylece, oftalmoloji branşına da girmiş oldu ve günümüze kadar ulaştı. Ünü romanlara da konu olan John Weiss bıçakları bugün, Haag-Streit firması bünyesinde üretiliyor.
BİR GÖZ HEKİMİNİN SÖRLÜĞE UZANAN BAŞARISI
Arthur Ignatius Conan Doyle, 22 Mayıs 1859 tarihinde, İskoçya’da doğdu ve Edinburgh’ta tıp eğitimi gördü. Plymouth’ta bir süre çalıştıktan sonra, bazı gemilerde hekim olarak görev aldı. Liverpool ile Batı Afrika arasında sefer yapan Mayumba isimli bir gemide hekimlik yaptı.1890’da Viyana’da oftalmoloji ihtisası yaparak Londra’ya döndü ve muayenehane açtı. 1900 yılında, Afrika’da başlayan Boer Savaşı’na gönüllü hekim olarak katıldı ve askerlerin savaştan çok, tifo ve benzeri bulaşıcı hastalıklardan dolayı öldüğünü gördü. Bu konuda, çok detaylı bir rapor hazırladı. Ancak, 1906’da iki çocuğunun annesi olan eşi Louisa’yı tüberküloz nedeniyle, oğlu ile yakın birkaç akrabasını ise 1. Dünya Savaşı’nda kaybetmesi nedeniyle, derin bir depresyon dönemine girdi.
POLİSİYE ROMANIN ÖNCÜLERİNDEN
Doktor Doyle aynı zamanda, kısa hikayeler yazıyordu. Doyle yaşamı süresince, 46 kısa hikaye, dört roman yazarak, tüm dünyada haklı bir ün elde etmiş olan edebiyatçılardan birisi oldu. “Kızıl Soruşturma” olarak dilimize çevrilen romanı ile Sherlock Holmes ve Dr. Watson karakterlerini edebiyata kazandırdı ve bu karakterlerin maceraları daha sonra da devam etti. Boer Savaşı’ndaki çalışmaları nedeni ile Sör unvanı alan Arthur Ignatius Conan Doyle’un eğitimi sırasında etkisi altında kaldığı hocası Dr. Joseph Bell’in, gözlem, analiz ve sonuca ulaşma yaklaşımları açısından Sherlock Holmes karakterinin doğmasında rol oynadığı düşünülür. Doyle öykülerinde inanılmaz bir ayrıntı düşkünü olarak görünür ve olayların çözümünde, son derece küçük bir ipucundan hareketle şaşırılacak şekilde çözüme ulaşır.
Sör Doyle’un en ilginç Sherlock Holmes yapıtlarından birisi de, dilimize ‘Gümüş Şimşek’ ismi ile çevrilmiş olan “Silver Blaze” adlı öyküsüdür. Öyküde, zamanının tüm yarışlarını istisnasız kazanarak, adeta at yarışı oynayan bahisçilerin tüm heyecanını ortadan kaldıran bir yarış atı başroldedir. Gümüş Şimşek’in kaybolması ve antrenörünün de başından sert bir cisimle vurularak öldürülmesi üzerine, olayın çözümü için çağrılan Sherlock Holmes ve yardımcısı Dr. Watson, olay yeri olan çiftliğe giderek hızlıca sorunu aydınlatırlar. Öyküdeki en önemli sahnelerden biri de, Sherlock Holmes’in, antrenörün cesedi etrafında yer alan John Weiss markalı katarakt bıçağının üzerindeki kan lekesini bulmasıdır. Öykünün düğümü bu bıçakla başlayarak çözülür. Antrenör yakın gelecekteki önemli bir yarışın sonucunu etkilemek amacıyla, fark edilmeyecek biçimde Gümüş Şimşek’in sakatlanmasını planlamıştır. Ancak, antrenör katarakt bıçağı ile atın aşil tendonunu kesmeye çalışırken, atın aniden ürkerek bir çifte atmasıyla, kafasına isabet eden tekme ile anında hayatını kaybetmiştir. Gümüş Şimşek ise kaçmıştır.
SHERLOCK HOLMES VE DR. WATSON TARİHTEKİ YERİNİ ALIYOR
Sherlock Holmes’ın anısı, Londra’da 221 B Baker Street adresindeki müzede yaşatıldı. Bu bina 1815’te Georgian Stili’yle yapılmıştı ve 1860-1936 yılları arasında pansiyon olarak kullanılmıştı. 1990 yılında, Sherlock Holmes Vakfı tarafından, Doyle’un romanlarında tarif ettiği, yazdığı şekilde yeniden düzenlendi ve müze olarak açıldı. Müzede, Sherlock Holmes ve Dr. Watson, sanki gerçekten bu binada yaşamış ve kapıdan çıkıp gelecekmiş gibi canlandırılmışlardı. Yılda iki milyondan fazla ziyaretçi, bu hayali kahramanların yaşantısını soluma imkanı buluyor.
HAYALLERİ KENDİSİNDEN ÜNLÜ YAZAR
Doyle, yeniden bir evlilik yaptı ve üç çocuğu daha oldu. Hayatının son zamanlarını, daha çok spiritüalizm ağırlıklı çalışmalar ve konferanslarla geçirdi ve 1930 Temmuz ayında evinde eşi ve çocukları arasında, kalp krizinden hayatını kaybetti. Son sözleri, eşinin kulağına fısıldadığı “çok muhteşemsin!” sözcükleriydi. Böylece, hekimlikle başlayan, dünyanın en ünlü edebiyatçıları arasına girmesine ve dedektif romanlarının çığır açıcısı olarak tanımlanmasına yol açan yaşam yolculuğu tamamlanmış oldu. Doyle, zaman zaman kendisinden daha ünlü olmaya başladığını düşündüğü Sherlock Holmes karakterinden hoşnutsuzluğunu da dile getirmişti. Ama hayalleri kendisinden daha ünlü kaç kişi vardır ki?
Ayrıca, hayali sadece, Sherlock Holmes değildi ki…Sör Arthur Conan Doyle dışında başka kim, John Weiss üretimi olan ve keskinliğiyle ünlü bir katarakt stilettosu aracılığıyla çok ünlü bir yarış atının aşil tendonunu kesme planı yapan bir roman karakteri hayal edebilirdi ki?
Kaynakça
1.Arthur Conan Doyle, Scholtz. S.; Auffarth G.U.; Goes, F .J. Chap 34, The Eye in History, Goes F. J., Jaypee- Highlights. 2013.
2. https://www.haag-streit.com/john-weiss/history-jw/
3. https://www.biography.com/people/arthur-conan-doyle-9278600
4. http://www.arthurconandoyle.com/biography.html
5. Gümüş Şimşek. Sir Arthur Conan Doyle. Martı Kitabevi. 2010. Çev. İlkin İnanç.
Prof. Dr. Süleyman Kaynak