Muayenehanesi ile huzur duygusunu buluşturuyor

Ankara Avrupa göz hastanesi başhekimi Opr. Dr. Kubilhan Elmas’ın muayene odası; araba prototipi koleksiyonu, çiçek köşesi, resim tabloları, tenis fotoğrafları ve akvaryumuyla özenle tasarlanmış. Odaya girdiğiniz anda sizi saran kahve kokusuyla birlikte hastane ortamından uzaklaşıyor, farklı bir atmosferi soluyorsunuz.

Ankara’da faaliyet gösteren Avrupa Göz Hastanesi’nin Başhekimi Opr. Dr. Kubilhan Elmas, hasta ilişkilerinde onların psikolojilerini de göz önüne alan bir yaklaşımı benimsiyor. Hastalarının kendilerini iyi hissetmelerinin tedavi sürecini kolaylaştırdığını aktaran Opr. Dr. Elmas’ın bu yönünü kendi tasarladığı muayenehanesinde de görüyoruz.

Opr. Dr. Elmas’la söyleşi yapmak için hastanedeki odasına geldiğimizde, bütün gün demlenen filtre kahvenin kokusu sarıyor bizi. Opr. Dr. Elmas, kahve kokusunun hastalarda bilinçaltında bir rahatlama oluşturması için her gün özel olarak demlendiğini söyleyerek, hastaların böylece kendilerini evlerinde hissettiklerini ifade ediyor.

Odanın tasarımını zenginleştiren değişik unsurlar dikkat çekiyor. Yakın arkadaşı Dr Adil Togay Bey’in 1950 model Chery araba prototipini hediye etmesiyle başlayan ve günümüzde 30’a ulaşan klasik araba prototipleri koleksiyonunun 10 parçası odasının özgün dekorasyonunun bir kısmını oluşturuyor. Opr. Dr. Elmas, koleksiyonun en önemli parçasının, bir hastasının Bursa’dan getirdiği 1936 model Mercedes olduğunu aktarıyor. Kontroller sırasında bazı hastalar da koleksiyona katkı sağlamak için hediye getiriyor. Klasik araba prototipinden oluşan koleksiyonu özellikle çocuk hastaların ilgisini çekiyor.

Duvarlarda asılı olan; hastalarının yaptığı Türk işlemeleri ve motiflerin izlerini taşıyan tabloların yanı sıra, çiçek köşesi ve büyük bir akvaryum da odayı zenginleştiriyor. Çiçek köşesindeki orkidelerin yetiştirilmesine de özel bir önem gösteriliyor. Orkidelerin diplerinin çok fazla su almadan bir, iki haftada bir ıslanmasına dikkat ediliyor. Büyük akvaryumda ise balık üretimi gerçekleştiriliyor. Balık hobisi olan ve yetiştirmek isteyen tanıdıklara da yavru balıklar veriliyor.

Odada tüm bu dekorasyon öğelerinin hoş bir ambiyans oluşturmasının hastaların derdini anlatabilmesine, paylaşabilmesine olanak sunduğunu belirten Opr. Dr. Elmas; “hastalar bu odayı hoş zaman geçirebilecekleri, huzur duydukları bir yer olarak değerlendiriyorlar ve muayene için gelmelerine rağmen, gitmek istemediklerini gözlemliyorum” diyor.

HASTALARDA “GÜVEN” DUYGUSUNU PEKİŞTİRİYOR

Opr. Dr. Elmas, oda dizaynını severek gerçekleştirdiğini belirterek, “Her gün ameliyat yapıyoruz, birçok kişide derin izler bırakıyoruz. Bir kişinin, bir ailenin sorumluluğunu, mesleki sorumluluğumuzla birleştiriyoruz, bu büyük sorumluluğun farkındayız. Ancak, her gün aynı şekilde çalışma biçiminin getireceği kısır döngüyü engellemek için, çalışma ortamının renkliliği ve zenginliği çok önem kazanıyor” diye konuşuyor.

Opr. Dr. Elmas hastalar için hastane ortamının kalitesinden sonra, doktoruna güven kavramının belirleyici olduğunu aktararak, “insanlar güvendikleri sağlık kuruluşlarında tedavi görüyor veya ailesini emanet ediyor. Sağlık sistemi içerisinde, ofislerin düzenlenişi, muayeneler ve cerrahi müdahale açısından bu farkı oluşturan kuruluşlar hastaların beklentilerine yanıt verebiliyor” şeklinde konuşuyor.

“OPR. DR. KUBİLHAN ELMAS’A TASARIMLA İLGİLİ AYRINTILARI SORDUĞUMUZDA, HASTALARIN “HUZUR” DUYMASI İÇİN ODASINI ÖZENLE TASARLADIĞINI İFADE EDİYOR.”

Opr. Dr. Elmas, Avrupa Göz Hastanesi’ne ekibiyle birlikte geçtiklerini aktararak, doktorluğun bireysel olarak uygulanabilecek bir meslek olmadığını belirtiyor. Dr. Elmas hastalarla uzun vadeli ve sağlıklı bir iletişim kurduklarının altını çizerek, “Hastalarım sadece beni değil, tüm ekibimi tanır; biz bir bütün olarak çalışıyoruz. Beni göremeseler bile ekibimi görürler. Hastalarımız hastanemizde kendilerini bir aile gibi hissederler. Hastalarla günübirlik bir iletişim kurmamız söz konusu değildir” diyor.

ÖZEL HAYATINDA SPOR VE MÜZİK ÖNEMLİ BİR YER TUTUYOR

Opr. Dr. Elmas’ın yaşamında başta tenis olmak üzere, spor faaliyetleri çok önemli bir yer tutuyor. Haftada 5 gün ailesiyle birlikte, spor merkezinde tenis oynuyor. Ayrıca, yüzme ve kardiyo-kondisyon çalışmaları yapıyor. Şu anda, İngilizce ve İspanyolca öğrenen oğlu da ileride İspanya’ya yerleşerek, İspanya’da tenis çalışmalarını sürdürmeyi planlıyor.

Opr. Dr. Elmas’ın müzikle de arası iyi. Ailece hem dinlemeyi hem de müzik aleti çalmayı seviyorlar. Haftanın bir gününü müziğe ayırıyorlar. Opr. Dr. Elmas gitar, eşi ve oğlu ise piyano eğitimlerine devam ediyor.

Ophthalmology Life 2014 21. Sayı