Başlığı görünce bahar temalı bir yazı sandınız değil mi?
Değil.
55 yılda öğrendiğin tecrübeleri,
55 yılda yaşadığın zorlukları ve çıkış çarelerini,
55 yılda karşı çıktığın yanlışları, adaletsizlikleri kendi dimağın ve becerebildiğin kadarıyla
dilinle düzeltme çabana cevap olarak verilen tepkiye verdiğim bir tepki bu başlık.
“Konuşma!
Öğretme!
Uyarma!
Yol gösterme!
“Biz yanlış da yapsak biliyoruz!” teması ile işlenen bir yaşam biçimini
“kabul et” entelektüelsizliği bu yaşananlar.
Günümüzde Corona hastalığının partisi var mı? Yok!
Hangi görüşte olursan ol, ciğerine beş tane Corona virüsü kaçmış ise
sen de aynı hastalığın yolcususun.
Bilimden ayrılmayın demiştik, yine diyoruz.
Hastalıklar siyaset üstü bir durumdur. Hastanın partisi olmaz, virüsün olmadığı gibi.
Ya birleşeceğiz ve bu virüsü yeneceğiz.
Ya da yavaş yavaş sindire sindire içimizden bazılarının kaybolup gittiğini izleyeceğiz.
Bilim insanının uyarısı tüm insanlık içindir.
Bilim ırk seçmez. Bilim renk seçmez. Bilim insan seçmez.
Bilim insanının söylediği sözlerin altında
siyaset aranmaz.
Ve en önemli konu: Empati yapabilmek…
Karşındaki insanın yerine kendini koyup, O’nun gözüyle bakabilmek.
Galiba eksiğimiz bu.
Yapılan güzel işleri desteklemek, eksik olanın doğrusunu gösterebilmek de bilim insanının görevidir.
O nedenle, bilim insanlarının uyarılarına bu gözle bakın.
