Prof. Dr. Günay Haznedaroğlu’nun Ardından

Yakın Zaman Önce Aramızdan Ayrılan Prof. Dr. Günay Haznedaroğlu’nu Eşi̇ ve Meslektaşları Anlattı

Ölüm her zaman beklenen ama beklendiği kadar uzakta olandır da. Kimse ölümü kendine ve yakınına yakıştıramaz. Biz de kayıpları kabullenmekte zorlandığımız dönemlerdeyiz. Oftalmoloji camiasının çok değerli isimlerini kaybettik.

Prof. Dr. Günay Haznedaroğlu da çevresi ve bilim dünyası tarafından sevilen ve sayılan bir isimdi ve yakın zaman önce hocamız bu dünyadan ayrıldı. Kendisiyle çalışma olanağı bulmuş, arkadaşlık kurmuş meslektaşlarının ve biricik eşi Candan Haznedaroğlu’nun, hocamızın anısına hazırladığı yazılara Anı Defteri’nde yer veriyoruz.

Prof. Dr. Günay Haznedaroğlu’nu; eşi Candan Haznedaroğlu ve meslektaşları Prof. Dr. Ayşe Yağcı, Prof. Dr. Cezmi Akkın, Prof. Dr. Filiz Afrashi, Prof. Dr. Günhan Erbakan, Prof. Dr. Halil Ateş, Doç. Dr. Melis Palamar Onay, Doç. Dr. Serdar Özler ve Prof. Dr. Süheyla Köse anlattı.*

CANDAN HAZNEDAROĞLU
“TİTRİ HİÇBİR ZAMAN ŞAHSİYETİNİN ÖNÜNE GEÇMEDİ”

Bir gün gelip de Günay’ım için böyle bir yazı hazırlayacağımı hiç düşünemezdim. İnanın kelimeleri bulup cümle kurmakta zorlanıyorum. O, yalnız benim değil, bizim evin hem babası, hem arkadaşı, hem neşesi, her şeyimiz, canımızdı. Onun isteyerek kırdığı hiç kimse yoktu. İyi kalpliliği ve tevazusu en büyük özelliğiydi. Titri hiçbir zaman şahsiyetinin önüne geçmedi. Deontolojiye son derecede riayet eden, insanları oldukları gibi seven biriydi. Bütün bu yazdıklarımı onu birebir tanıyanlarından, arkadaşlarından, dostlarından ve hastalarından duymak, bizi bir kat daha memnun ediyor ve onurlandırıyor. Günay, çok değerli bir hekim, sevgi dolu, ideal bir eş, çok iyi bir baba, harika bir büyükbaba, her şeyin ötesinde mükemmel bir insandı.

Mekânı cennet olsun, ışıklarda uyusun. Dualarımız her zaman onunla.

PROF. DR. AYŞE YAĞCI
“SEVGİSİ İLE KENDİSİNİ SAYDIRIRDI”

Benim için Günay Haznedaroğlu öncelikle insani öğeleri ağırlıklı bir insandı, ardından saygıdeğer, sevgili hocamdı.

Ege Üniversitesi’nden mezun olup Ankara Üniversitesi’nde ihtisas yaptıktan sonra çok arzuladığım donanımlı bir hastanede çalışma imkânına kavuşmama önderlik eden liderimdi. Başka bir klinikten uzman olarak gelip yeni düzene adaptasyonda bana destek olan, hiçbir zaman ayrımcılık yapmayan sevgili hocam birlikte çalıştığımız süre boyunca yıkılmaz çınarım oldu.

Çalışmalarımızı, yeni fikirlerimizi her zaman destekleyen komplekssiz kişiliği ile kliniğimizin denge unsuruydu.

Ameliyatlarda onu asiste etmek bana zevkten öte cesaret verirdi. Her monoflaman sütür kesişimde bana “Kartal gibi gözlerin var.” derdi. Geldiğim bu yaşta onun ne demek istediğini yaşayarak kendisini anıyorum.

Kaçınılmaz yaşam döngüsünde böylesine hoş seda bırakan kişi zaten ölümsüzdür. Fiziksel olarak aramızdan ayrılmış olsa da her zaman yaşattığı güzellikler ile anılmaya devam edecek.

Hocam yaşattığınız güzellikler içinde, huzurla ebedi istirahatınızda uyuyun. Bunu fazlası ile hak ettiğinize inanıyorum…

PROF. DR. CEZMİ AKKIN
“O, BİR KILAVUZDU”

Prof. Dr. Günay Haznedaroğlu Hocamız da sonsuzluğa ayrıldı, kendisini saygıyla anıyoruz. Ben Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı’na ihtisas yapmak üzere 1985 yılında asistan olarak girdiğimde Günay Hoca klinik başkanıydı. Hastası çok, sürekli meşgul, bir o kadar da sevecen ve iyi niyetli bir hocaydı. Kliniğin ilk kuruluş yıllarında asistan, kliniğin kurucusu Prof. Dr. Selahattin Erbakan’dan sonra da ana bilim dalı başkanı olan Günay Haznedaroğlu bu görevi 1979-1991 yılları arasında yürütmüştü. Diğer öğretim üyeleri, kendi kuşağı olan başka kliniklerden hocalar, sonraki kuşak olarak uzman ve asistanlar ve tabii ki bütün hastalarla her zaman samimi ve içten ilişkileri olan bir hocaydı. Kimseyi kırdığı, kızdığı, azarladığına şahit olmadık. Bizleri her zaman cesaretlendiren, her türlü bilimsel faaliyet ve yayın çabamızda yol gösteren, ameliyat sahnesinde kendimize güvenmemizi sağlayan ve yapabileceğimize inandığı an ameliyatı bizlere bırakan, eğitimimizin söz konusu olduğu her alanda yüreklendiren, kısacası hepimizin üzerinde emeği olan bir öğretim üyesiydi.

ASİSTANLIĞINI KIDEMSİZ BİRİSİ YAPAMAZDI

Onun asistanlığını kıdemsiz birinin yapabilmesi pek mümkün değildi. Hastaları, meşguliyetleri ve kendisine ulaşabilerek sağlık hizmeti bekleyen çok sayıda tanıdığı olduğundan, hepsi ile başa çıkabilmek ancak kıdemli asistanların yapabileceği bir şeydi. İhtisasında son bir iki yılı kalan asistanlar ona verilirdi. Aynı tempoyla muayenehanesinde de çalışır, ilginç ve zor olguları hastaneye getirerek hepimizin görmesini ve öğrenmesini sağlardı.

Günay Hoca kibar ve kelimenin tam anlamıyla beyefendi bir akademisyen, birçok meslektaşımızın önünü ve yolunu açan bir kılavuz, bu klinikten yetişmiş nice göz hekimi için bir aile büyüğü gibiydi.

Işıklar içinde uyusun! Hepimizde güzel dostluk anıları bırakan hocamızı saygıyla anıyoruz.

PROF. DR. FİLİZ AFRASHİ
“MESLEK HAYATIMA ÇOK BÜYÜK KATKILARI OLDU”

Çok Sevgili Günay Hocam, benim için hem kariyer hayatım boyunca hem de tüm hayatımda çok büyük etkileri olan, örnek aldığım, hayran olduğum ikinci babam olarak değerlendirdiğim yeri doldurulamaz biridir. Ege Üniversitesi Göz Kliniği’ne ilk başladığım gün elimden tutmuş ve o zamandan itibaren elimi hiç bırakmamıştır. Benim için en büyük teselli, o emekli olana kadar her zaman birlikte çalışmış olmamız ve hocam emekli olduktan sonra da her zaman, her gerektiğinde birlikte olmamız ve son anına kadar hep iletişimimizin devam etmiş olmasıdır.

HERKES ÇOK SEVER VE SAYARDI

Meslek hayatımın şekillenmesinde hocamın çok büyük katkıları olmuştur. Bilimsel bakışı, samimiyeti, güler yüzlülüğü, mütevazılığı, saygın duruşu ve hoşgörüsüyle harmanlanmış olan çok özel bir yere sahiptir. Herkesin saygı duyduğu ama aynı zamanda çok sevdiği bir kişidir. Hem özel yaşantımda hem meslek yaşantımda doldurulamaz bir yere sahiptir.

Onunla konuşmayı çok özleyeceğim. Işıklar içinde uyusun.

PROF. DR. GÜNHAN ERBAKAN
“İYİ BİR EĞİTİMCİYDİ”

Sevgili Hocam Prof. Dr. Günay Haznedaroğlu ile 1967 yılında tıp fakültesi 5. sınıfta göz hastalıkları stajına başladığımdan vefat ettiği 2021 yılına kadar 54 yıl beraber olduk.
Tanıdığım en nazik, büyüklerine saygılı ve küçüklerine sevgi dolu kişilerden birisiydi. Göz hastalıklarında bilimsel ilerlemelerimizi destekler, elinden gelen yardımı esirgemezdi. Ben bu kadar senede onu hiç aşırı kızgın, bağıran çağıran bir kişi olarak görmedim.

Cerrahisi son derecede güvenilir, sakinliğini etrafına da yansıtıp yanında bize vermiş olduğu vakayı heyecanlanmadan, yapılan yanlışlıkları sakince yönetmesi ile bize de güven aşılayan iyi bir eğitimci olmuştur.

Kendisini rahmetle anıyorum.

PROF. DR. HALİL ATEŞ
“NE ZAMAN TEŞEKKÜR EDECEĞİNİ BİLEMEZ İNSAN”

Yazar Borges: “Biz hatırladıklarımızın bir bütünüyüz; sabit olmayan şekillerden, kırılan ayna yığınlarından oluşan hayali bir müzeyiz.” Birini anlatmak için içine dönersin çoğu kez. Bu kişi hocansa bulduğun, senin olan parçaların aslında ne kadar da çok onun olduğunu hayretle görürsün. Tıbbın sadece pozitif bir bilim olduğuna inananlardan değilim, evet somut gerçekler var; hatalar, bilinmeyenler ve değişecek olanlar olduğu gibi. Bilinmeyende felsefeye sığınırsın. Uğraşın insansa insanı anlamış biriyle de yaşamış olman gerekir. Bu kişi, bazen yanındadır, bazen okuduğun bir yazıdadır. Şanslıysan hocan olur, profesyonel uğraş kadar yaşamı da anlatır. Çoğu zaman anlatmaz, görürsün. Gördüğün, aslında anlatılandan daha gerçektir. Gördüğün, dünyanı çevreler. Görebildiklerinin ötesiyle ilgilenmezsin.

Seçimlerimiz hayatın nasıl olacağını belirler. İki yoldan birden gidilmez. Yolda giderken yanına aldıkların bazı şeyler, kişiler olabilir. Bu, görünür. Görenler de böyle olsun ister. Olur.
Ne zaman teşekkür edeceğini bilemez insan. Gitmeden bakmaya devam ediyorsundur, sonradan…

DOÇ. DR. MELİS PALAMAR ONAY
“HERKESİN BİRİCİK GÜNAY HOCASI”

Günay Hocamız, her sabah çok önemli bir toplantıya gider gibi giyinmiş, şık bir kıyafet içinde ve en içten gülümsemesiyle çıkardı karşımıza. En karmaşık durumlarda bile olayın iyi tarafından bakar, bu pozitif yaklaşımıyla herkesi rahatlatır ve en kötü olayları bile bir şekilde tatlıya bağlardı.

KİMSEYİ KIRMAZDI

Kibarlığı, beyefendiliği ve babacan tavırları emsalsizdi. Günay Hoca, çevresindeki kişileri hiçbir zaman kırmaz, üzmez ve büyüklük taslamazdı. Asistanından hocasına, hemşiresinden personeline kadar hiç kimseye tek kötü söz söylemez, kimsenin kalbini kırmazdı. Yalnızca beraber çalıştığı kişilerin değil, hastaların da gözdesiydi.

O, sadece bizlerin değil, hayatına dokunduğu herkesin biricik Günay Hocasıydı…

PROF. DR. SAİT EĞRİLMEZ
“GÜLÜMSETEN HOŞ ANILAR KALDI DİMAĞIMIZDA”

Hocamızla birlikte çalıştık, kendisiyle çok keyifli güzel anılarımız oldu. Bilgisayarla ilgili takıldığı konularda bana danışırdı. Bir yandan “Kim korkar bilgisayardan” kitabını okurken bir yandan da bilgisayar kullanımıyla ilgili bir çıkmaza girdiğinde benimle konuşurdu.

Günay hocamız çok yoğun çalışırdı ve koridorda bulduğu asistana da hastaya baktırırdı. Bu yüzden çok işimiz olduğunda biz Günay Hoca’ya denk gelmemeye çalışırdık. Eşim de bizim klinikten ihtisaslı. Bir gün eşim oda arıyor çünkü bir sürü hastası var ve muayene edecek. Servisteki odalardan birinin kapısını açmış, başını hafiften içeriye sokmuş bir bakmış Günay Hoca başında bir sürü hasta ve yanında hiç asistanı yok. Hemen Günay Hoca’nın görmediğini varsayarak kapıyı gerisin geri kapatmış. Hızla koridorun başka bir odasına giderken arkadan Günay Hoca’nın sesi gelmiş: “Kaçma Deniz, Gördüüümm…” diye. Bizi gülümseten hoş bir anı olarak dimağımızda kaldı.

Kendisini sevgi ve saygıyla anıyorum.

DOÇ. DR. SERDAR ÖZLER
“ÜLKEMİZ BİLİMİNE KATKILARI BÜYÜK DEĞERLİ BİR HOCAMIZDI”

Saygıdeğer hocam Prof. Dr. Günay Haznedaroğlu benim meslek hayatıma çok önemli katkıları olan ve izler bırakan, kendisini örnek aldığım çok değerli bir bilim adamıydı. Günay hocamız bildiği her şeyi bize öğretir, bilgisini güç olarak kullanmazdı. Dahası, bize göz hastalıklarında bilgiye ulaşabilmenin yollarını da öğretirdi. Bizlere yurtiçi ve yurtdışı diğer meslektaşlarımızla bilimsel konularda etkileşimde olabilmemiz için her türlü imkânı sunardı. Bilim insanına yatırım yapılması gerektiğine inanan, ülke adına bulunduğu anabilim dalı başkanlığını ülke yararları için çok faydalı bir şekilde yöneten değerli bir hocamızdı.

YURTDIŞINDA EĞİTİMİMİZİ DESTEKLEDİ

Bizlerin asistanlık ve uzmanlık dönemlerinde en yeni ve gündemde olan araştırma konularının başında lazer refraktif cerrahileri, vitreoretinal cerrahiler ve intraoküler melanomların brakiterapileri gelmekteydi. Günay hocamız bu ve benzeri konularda bizleri destekleyerek yurtiçi ve yurtdışında en iyi hastanelere göndererek eğitim almamızı sağlamıştı. Onun bu ileri görüşlülüğü ve önderliği sayesinde bizler de ülkemize yeni bilgiler getirebildik ve yüksek teknolojileri transfer edebildik.

Bütün bu bilimsel özellikleri yanında melek gibi bir kalbi, asaleti, nezaketi, sevgi dolu bakışları ve bizlere hep doğru yolu göstermesi birleşince kendisine duyduğumuz hayranlık her zaman artmaktadır.

Günay hocamız anılarımızda hep var olacak ve öğrettikleriyle yolumuza daima ışıklar saçacaktır.

PROF. DR. SÜHEYLA KÖSE
“SEVGİSİYLE KALPLERİMİZDE HEP YAŞAYACAK”

Benim için çok saygıdeğer ve önemli olan Sayın Hocam Prof. Dr. Günay Haznedaroğlu ile ilk karşılaşmam, 1986 yılında göz hastalıkları uzmanlığı için girdiğim sınavlarda oldu. O yıllarda, uzmanlık sınavlarını her üniversite kendisi yapıyordu. Sınav öncesi bilgi almak için kendisini ziyaret ettiğimde, çalışanın ve hak edenin kazanacağı mesajını verince çok mutlu bir şekilde yanından ayrılmıştım. Sınavı kazanıp işe başladığımda ilk rotasyonumu kendisi ile yaptım. Kliniğe uyum sağlama ve kendimize güven duyma konusunda bizlere çok büyük destekler veren bir hocamızdı. Gerek hastalara, gerekse çalışanlara karşı nazik ve saygılı olması ile bizlerin kalbinde büyük bir yer edinmiş olan hocam, hepimizin abisi, babası gibiydi. Başkanlık yaptığı dönemde, tüm göz kliniği elemanları arasında birlik ve beraberliği sağlaması, hocamın çok kuvvetli insani özelliğinden kaynaklanmaktaydı. Bilimsel açıdan her zaman bizlere örnek oldu, bizleri yeniliklere açık olmamız konusunda teşvik etti.

HAYATA HEP OLUMLU BAKARDI

Asistanlık ve uzmanlık yıllarımda, en zor ameliyatlarda “Başaracağından eminim, sana güveniyorum.” cümlelerini hiç unutmadım, unutmayacağım. Belki de hocamın güven veren bu sözcükleri, benim zor vakalardan korkmamamı sağladı. Bilimsel yanı dışında yaşamayı çok seven ve hayata hep olumlu bakan bir kişiliği vardı. Gece toplantılarımızda saygıdeğer eşi Candan Hanım’la birlikte çok keyifli dansları hepimizi mutlu ederdi.

Eşine ve çocuklarına olan sevgi ve saygısı bizlere örnek oldu. Hastaları ile de sevgi bağları çok kuvvetliydi. Hocamızın eski hastası olup bana kontrole gelen hastalarından kendisi ile ilgili güzel sözleri duymak, Sayın Prof. Dr. Günay Haznedaroğlu’nun herkesin kalbinde büyük sevgi oluşturduğunu göstermektedir.

Bunu sağlayabilen hocama ne mutlu, sevgisiyle kalplerimizde hep yaşayacak.

*Hekimler harf sırasına göre verilmiştir.

Ophthalmology Life 36. Sayı