GERÇEK BİR MARATONCU PROF. DR. PEYKAN TÜRKÇÜOĞLU

PROF. DR. PEYKAN TÜRKÇÜOĞLU 42 KİLOMETRELİK MARATONLARI TAMAMLIYOR. KENDİ
DEYİMİYLE “19 YILLIK BİR EVRİM” VAR HAYATINDA. BİZ DE BU SÜRECİ HAYATINI ETKİLEYEN İNSANLARIN DA KULAKLARINI ÇINLATACAK ŞEKİLDE KONUŞTUK.

“Hayat bir maratondur.” derler. Prof. Dr. Peykan Türkçüoğlu hem oftalmolojideki başarısı, akademik yetisi hem de ilgi alanlarını üst seviyeye taşımasıyla tam bir maratoncu. Tutkulu, azimli ve hedefe ulaşan yapısıyla Prof. Dr. Peykan Türkçüoğlu askerlik sürecinde başladığı atletizmi geliştirdi aynı performansı bisiklette de sürdürüyor.

Atletizme başlamanız nasıl gerçekleşti?

Dr. Peykan Türkçüoğlu Abisi Genel Cerrah Dr. Adnan Türkçüoğlu ile.

Koşuya 2003 yılında, Sivas Askeri Hastanesi’ndeki askerlik görevim sırasında, hastane başhekimi ve komutanımız Dr. Yakup Özel Albay’ımızın emri ile başladım. Her sabah tüm asteğmenleri toplar, koştururdu. Ona müteşekkirim. İlk başlarda, 1-1.5 kilometreyi 15 dakikada koşabiliyor ve koşu sonrasında aşırı yorgun hissediyordum. Askerlik bitimine doğru 3 kilometre koşabilmeye başlamıştım. Sivil hayata geçince koşuyu bırakmadım.     

Sivil hayatta koşu nasıl devam etti?

TOD 50. Ulusal Kongre Koşu Yarışmasında Dr. Peykan Türkçüoğlu Ödülünü Prof. Dr. Hüban Atilla’dan Teslim Alırken.

4-8 kilometre arası koşular yapmaya başladım. İlk 15 kilometrelik mesafeyi, 2015 yılında abim genel cerrah Dr. Adnan Türkçüoğlu ile,onun da zorlamasıyla 37. Avrasya Maratonu’nda tamamladım. O da iyi sporcudur. Daha sonrası koşu mesafemi 15 kilometre ve üstüne hedefledim. İlk 15 kilometre üzeri koşum, Prof. Dr. Selçuk Sızmaz kardeşim ile ve onun motivasyonu sayesinde oldu.

MARATONLAR BAŞLIYOR

Dr. Selçuk Sızmaz ve Ekibi ile.
Dr. Suat Hayri Uğurbaş, Dr. Ayça Sarı, Dr. Beyhan Göl Özcan, Dr. Müslüm Güler, Dr. Alper Adaş Dr. Peykan Türkçüoğlu ile.

Maratonlara geçiş süreciniz nasıl oldu?
Prof. Dr. Selçuk Sızmaz ve ekip arkadaşları ile Mart 2016 yılında Runatolia Antalya Yarı Maratonu’nda 21 kilometre koştum. O koşuda, Selçuk kardeşim ve ekibinin 42 kilometre koştuğunu öğrendim ve bu müthiş mesafeyi koşabilmenin hayalini kurarak yıl boyu 5-15 kilometre arası koşarak hazırlıklarıma devam ettim.

Dr. Peykan Türkçüoğlu, Dr. Sevil Arı Yaylalı ile

2016 yılında, Kopenhag EURETİNA Kongresi’nde Retinarace’de Prof. Dr. Sevil Arı Yaylalı ile koşmam ve onun beni yavaş yavaş çaktırmadan geçip kadınlar kategorisinde ikinci olması hiç unutamadığım bir anımdır.

2016 yılında, TOD Ulusal Kongre’de düzenlenen koşuda, Prof. Dr. Tansu Erakgün hocamız ile ödülleri paylaştık. Artık maraton koşma zamanım gelmişti. İlk maratonumu 2017 yılında, 39. Avrasya Maratonu’nda 5 saat 37 dakikada koştum.

Maratonlara katılmak size ne tür avantajlar sağladı?

Prof. Dr. Peykan Türkçüoğlu ve Prof. Dr. Tansu Erakgün

Maraton koşularında güzel insanlar ile tanıştım. Bilgisayar mühendisi, diş hekimi, çaycı, ev hanımı, kaportacı, avukat, işsiz insanlar. Türk, Çinli, Alman, Rus ve Bulgar yarışmacılar ile koştum. Hepsinin ortak özelliği mutlu insanlar olmasıydı.

Koşuya nasıl zaman ayırıyordunuz?
Koşuya mutlaka ayıracak zaman aralığı oluşturuyorum. Sporcu kişiliği ve dayanıklılığına hayran kaldığım bir başka sporcu göz doktoru arkadaşım dostum Dr. Özer Kavalcıoğlu ile zamansızlıktan dolayı birçok kez Bostancı sahilde sabahın 04.00’ünde buluşup, 10-15 km arası mesafeleri muhabbet eşliğinde kat etmişliğimiz var… Dr. Özer’in yanı sıra Dr. Serdar Marol ile Büyük Ada gece koşusunda buluşup 20 km. koştuk. Gece koşmanın keyfini de ilk defa burada keşfettim. O koşuda, Serdar hocamız bize tozunu yutturmuş ve yaş grubunda ikinci olmuştur.

Dr. Peykan Türkçüoğlu, Dr. Özer Kavalcıoğlu ve Dr. Serdar Marol ile

Koşunun hayatınızdaki etkileri neler oldu?
Daha sonraki yıllarda her sene Avrasya Maratonu’na katıldım ve her sene en az bir kere 42 kilometre koştum. Koşunun verdiği mutluluk, beslenmeye daha dikkat etmem, sağlık parametrelerindeki iyileşmeler beni spora daha çok bağladı. Daha sonra benim için en önemli gelişme, Dr. Alper Adaş ile tanışmam oldu. Alper, ben ve Prof. Dr. Ayça Sarı hocamız
birçok kere beraber koştuk. Tabii ki Alper her zaman bize tavşan atletlik yapmıştır.Koşu sizde ne gibi fiziksel ve ruhsal kazanımlar sağladı?
Koşu beni daha güçlü, daha sabırlı, daha dayanıklı, daha mutlu yapıyordu. Bunun sebebi, koşu sırasında vücudumun salgıladığı endorfindi. Endorfin bana güç veriyor, beynimi açıyor, birçok sorunu koşu sırasında çözümlememi sağlıyordu. Koşu, endorfin tutkunu bir dostum da Dr. Müslüm Güler kardeşimdir.

Dr. Beyhan Göl Özcan, Dr. Yusuf Akar, Dr. Cem Küçükerdönmez, Dr. Şule Berk Ergun, Dr. Aya Sarı, Dr. Peykan Türkçüoğlu ile.

Bir rivayete göre, toplantı kafilesi, yurtdışı bilimsel bir toplantı dönüş yolculuğu sırasında, aktarmada sorun yaşanması nedeni ile havalimanında uzun bir bekleme sürecine girmişler, vize kısıtlamaları nedeni ile de havalimanı dışına çıkamıyorlarmış. Kafilede bulunan Müslüm kardeşim yapması gereken sporu, yer mevhumunu ortadan kaldırıp, spor kıyafetlerini giyip havalimanı içerisinde tamamlamış.
Daha sonra kendisinden bu enteresan durumun teyidini aldım. Bu takdire şayan duruma, sizler; disiplin, bağlılık, bağımlılık artık ne derseniz deyin. Koşmanın diz eklemlerine verdiği bilinen zarar nedeniyle son yıllarda bisiklet sporunu da hayatıma ekledim.

BİSİKLET SPORU’NDA DA İVME KAZANDI

Bisiklet sürüşleriniz ne sıklıkta gerçekleşti?
Haftanın en az iki günü bisiklet, bir veya iki günü koşmaya özen gösterdim. Bisiklet sporuna başladığımda 10-15 kilometrelik mesafeler beni tüketse de sonraki yıllarda koşu sporunda
olduğu gibi bisiklet sürüş dayanıklılığım arttı ve 140 kilometrelik mesafelere ulaşabilmeye başladım.

Koşu serüveninizde sizi etkileyen bir durumdan söz eder misiniz?
En son 6 Kasım’da 44. Avrasya Maratonu’nu koştum ve 42 kilometreyi 4 saat 25 dakikada tamamladım. Bu koşuda beni en çok etkileyen 75 yaşındaki baba ile 45 yaşındaki kızının birlikte etkinliğe katılmış olmasıydı. Beni şaşırtan olay ise, beklenilenin aksine babanın 42 kilometrelik, kızının ise 15 kilometrelik etabı koşup tamamlamış olmasıydı. Bu durum, koşmanın yaşının olmadığının kanıtıdır. Babaya ve kızına minnettarlığımı sunarım. Bir gün biz de o yaşları görebilirsek, kızlarım ile maraton koşabilme umuduyla.

Prof. Dr. Peykan Türkçüoğlu, Hacettepe Üniversitesi İngilizce Tıp Fakültesi’ni 1999 yılında tamamladı. Aynı yıl TUS Türkiye birincisi olarak aynı üniversitede Göz Hastalıkları Anabilim Dalı’nda ihtisas yaptı. 2004-2005 arasında Sivas Askeri Hastanesi’nde askerlik görevini tamamladı. 2005-2007’te Fırat Üniversitesi’nde Yardımcı Doçent, daha sonra İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Doçent Ünvanı’nı aldı. 2009-2010 yıllarında Amerika Birleşik Devletleri, Johns Hopkins Üniversitesi, Wilmer Göz Enstitüsü’nde, Medikal Retina ve Vitreo-retinal cerrahi konularındaki çalışmalarını sürdürdü. 2010 yılında Gaziantep Göznuru Göz Hastanesini 3 arkadaşı ile kurdu. 2015 yılında İstanbul Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Profesör oldu. Uluslararası literatürde yaptığı çalışmalar ile ilgili 42, ulusal literatürde ise 17 adet basılı yayını bulunmaktadır. Kazandığı ödüller ve başarıları: 1997 Şeref Zileli Yılın Başarılı Öğrencisi, 1999 yılı Tıpta Uzmanlık Sınavı Klinik ve Pre-Klinik Türkiye Birinciliği, 2004 International Oftalmoloji Optik, Pre-Klinik, Klinik denklik, FICO unvanı, 2008 Avrupa Oftalmoloji Board Belgesi (Avrupa Denklik), FEBO unvanı, 2014 Euretina Kongresi/Londra, vitreo-retinal cerrahi video yarışması İkinciliği. “Hayat bir maratondur.” derler. Prof. Dr. Peykan Türkçüoğlu hem oftalmolojideki başarısı, akademik yetisi hem de ilgi alanlarını üst seviyeye taşımasıyla tam bir maratoncu. Tutkulu, azimli ve hedefe ulaşan yapısıyla Prof. Dr. Peykan Türkçüoğlu askerlik sürecinde başladığı atletizmi geliştirdi aynı performansı bisiklette de sürdürüyor.

Ophthalmology Life Dergisi 42. Sayı / Aralık 2022