Bu sezon

Her şey 2011 yılında Fenerbahçe’nin suçlandığı şike süreci ile başladı. Kulüp başkanı Aziz Yıldırım şike ile suçlanıyordu. Ama teknik direktör Aykut Kocaman’la ilgili bir suç görülmemişti. Bu da oldukça ilginç bir durumdu. Aslında şike süreci 8 takım için başlatılmıştı. Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzon, Manisa, Mersin İdman Yurdu, İstanbul Büyükşehir Belediyespor, Sivasspor ve Giresunspor. Beşiktaş bu nedenle kazandıkları Türkiye kupasını hemen iade etti. 2011’den sonra önceden zaten bölük pörçük olan ve birbirlerine ‘düşman’ görülen Türkiye 1. Futbol Ligi takımları daha keskin çizgilerle ikiye ayrıldı; şike sürecine uğrayanlar ve diğerleri.

2011-2012 sezonu için Fenerbahçe şampiyonlar ligi için müthiş bir takım kurarken şike süreci nedeniyle kaliteli futbolcuları ülkemizi terk etti ve lig güç dengesi bozuldu. Taraftarlar arasında sosyal medyada müthiş bir kavga başladı. Fenerbahçe ve Sivas şikeci ilan edildi. Şampiyonlar ligine Fenerbahçe yerine Trabzonspor alındı ve Fenerbahçe önemli bir geliri kaybetti. Bu arada Trabzonspor 2010-2011 sezonunda kaybettiği şampiyonluğu Türkiye Futbol Federasyonu’ndan geri istedi ama alamadı ve Trabzonspor’un başına gelen her başkan ‘kupayı geri alacağım’ sözü vererek başkan seçilmeye başladı. Sürecin ardından 2 sezon üst üste Galatasaray şampiyon oldu. 2013-2014’te Fenerbahçe tekrar şampiyon olunca şampiyonluğu sahada ‘Tavukları pişirmişem hacıyı da çarşıya göndermişem’ eşliğinde kutladı. Şarkıyı söyleyen Dilber Ay çocukluğumuzun erotik filmlerindeki Dilber Ay’la karıştırıldı ve ‘arkideş bu kadın ne kadar da kilo almış’ cümlelerine maruz kaldı. Ee Galatasaray durur mu? 2014-2015’te şampiyon olunca Sneijder literatüre ‘Feneybahçe ağlama’ şarkısını soktu. Fenerbahçeli bazı taraftarlar da Sneijder’in geçmişte erotik filmleri olmaması nedeniyle eşi Yolanthe’nin fotoğraflarını paylaşmaya başladı. İş çığrından çıkınca TV ve basın spor yorumcuları ‘sakinlik’ çağrısı yaparak ayetlerden örnekler vermeye başladı. En sonunda futbol nedeniyle de olsa Kuran anlaşılabildiği Türkçe okunmuştu (Kuran dili öğrenilmediği için) ve birkaç yüz bin taraftar bir iki ayet öğrenmişti. Oturdum Sow ve Sneijder için dua ettim. Allah onlardan razı olsundu. Bizim yapamadığımızı başarmışlardı.

Kaybedilen son sezon sonrası Fenerbahçe bunun altında kalmayacak ve canavar gibi bir takım kuracaktı. Takım içinde mehter takımında görevli olan ve bir ileri iki geri oynayan futbolcularını Akıncı olarak ileri uçtaki ülke sınırlarına gönderdi ve Fenerbahçelilerin bile alınmasına inanamadığı Robin Van Persie ile Nani’yi aldı. Zaten Fernandao ve Kjaer, Şener gibi üst düzey oyuncuları almışken ayrıca ülkenin gelecekte en iyi orta saha oyuncusu olarak gösterilen Ozan Tufan’ı kadroya ekledi. Kombine sayısı uçtu statta neredeyse satın alınmadık koltuk kalmadı.

Fenerbahçe bu patlamayı yaparken Galatasaray ve Beşiktaş da ülkelerinde kendilerini kanıtlamış ve milli takımlarında çok başarılı olmuş futbolcuları aldı. Cim Bom Sneijder’in yanına Lukas Podolski gibi bir yıldızı ekledi. Beşiktaş da Mario Gomez’i alarak kısıtlı bütçelerine rağmen atağa cevap verdi. Bana göre ise bomba transfer hiç tahmin etmediğim; Antalyaspor’un Eto’o ‘yu alması oldu. Hayranı olduğum ve gollerini defalarca seyrettiğim Eto’o Real Madrid, Barcelona, Milan ve Chelsea’den sonra Türkiye’ye gelmişti sonunda.

Quaresma’ya gelince Beşiktaş’tan geçmişte gönderilmesine anlam veremediğim, Fenerbahçe ve Galatasaray iyi transferler yapınca Beşiktaş’a geri çağrılan ve yine bana göre hakikaten ülkenin en iyi top süren ve orta yapan elemanıdır. Quaresma kımıl zararlısının adı eskiden ülkemizde Q7 idi. Yani basın Quaresma’ya zamanın en iyi offroad aracının ismini vermişti. Şimdi ise basın Q7 isminden vazgeçti. Bizde araba modelleri çok hızlı değiştirilir bilirsiniz. Aynen 5 yılda bir salon takımlarımızı, her yıl cebimizdeki akıllı cep telefonlarını Amerikanya kongrelerinde değiştirdiğimiz gibi. Eeee sonuçta offroad taşıtlarının da yeni tipleri çıkınca Quaresma’ya bu sefer basın Q7’yi yakıştıramadı. Koskoca Beşiktaş’ın en iyi adamı eski püskü !! bir offroad olabilirmiydi ki? Olabilemezdi tabi. Kendisine yeni bir lakap bulurlar artık merakla bekliyoruz. İlk lig maçında 5-2 yendiklerinde Beşiktaş’ı Barcelona ile eşitleyip Oğuzhan’ı 3 senede oynadığı en iyi tek bir maça göre Messi ilan eden gerçekçi!!! basınımız bunu da layıkıyla yapar. Bu arada Aziz Yıldırım yeniden yargılandı ve şike davası düştü. Terör nedeniyle reytingleri düşen spor programları tekrar tavan yaptı. Son söz; tüm bu transferlerle canım ülkemin çocuklarının iyi futbolcu örneklerini izleyeceğine ve kendilerini geliştireceklerine yürekten inanıyorum. İnsanın örneği iyi ise kendisi de iyi olur. Aynen kliniklerde aldığımız asistan eğitimi gibi. Hocan neyse o kadar öğrenirsin o kadar vizyonunu geliştirirsin. Eğitim kadronun vizyonu ve sana öğrettiği zayıfsa ‘bir de yurt dışına gideyim bakayım orda neler yapılıyor’ dersin. İyi örnek olmanız ve iyi bir nesil yetiştirmeniz dileklerimle, saygı ve sevgiler.

L.A

Ophthalmology Life 2014 21. Sayı