Ayıntab’ın Öksürük Deliği ve Dr. Shepard’lar

Nuri Dayıoğlu’nun yazdığı öksürük deliği şiirinde anlatıldığı gibi, batıl bir inancın yaşatıldığı tepede kurulmuş bir hastanenin, önce Dr. Azariah ve Dr. Townbridge daha sonra da Dr. Fred ve Dr. Fanny Shepard tarafından yazılmış yazgısı bu topraklardaki yaman çelişkinin hikayesidir….
Ülkemizin en önemli kentlerinden birisi olan Gaziantep’e bilimsel bir sempozyum için ulaştığımızda, kentin merkezindeki görülecek bir kaç yeri hızla gezdikten sonra, üniversitedeki hocalarımız sevgili Necdet ve Kıvanç hocalar; “Antep Amerikan Hastanesi’nin bulunduğu yere de gidelim kısacık bir göz atarız” dediler. Birdenbire Gaziantep’te nerdeyse 150 yıllık bir tıp okulu hastanesinin hala varlığını sürdürmesini , hem de kurulduğu tarihten bu yana birtakım değişiklikler de olsa, hayatına bir vakıf üzerinden devam ediyor olmasını tahayyül edemedim ve kararlılıkla, mutlaka gitmemiz gerektiğini düşünerek heveslendim. Böylece Antep Amerikan Hastanesi ve Merkezi Türkiye Koleji Tıp Bölümü olarak kurulmuş tesise doğru yola çıktık. Oraya vardığımızda, nasıl derin bir tarihle karşı karşıya olduğumuzu büyük bir şaşkınlıkla gördüm. Bulunduğumuz yer Cumhuriyet öncesi ismi ile Ayıntab (Ayın: Suyun gözü, pınar kaynağı / Tab: Güçlü, esenlikli ) şehrinin Öksürük Deliği Tepesi idi.

ANTEP MERKEZİ TÜRKİYE KOLEJİ

Antep Merkezi Türkiye Koleji, Dr. Tillmann C. Townbridge tarafından 1876’da kurulmuş. Dr. Townbridge, 1831’de Michigan’da doğmuş ve 1852 yılında Michigan Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra, önce İstanbul’a ve daha sonra Doğu Anadolu’ya giderek çeşitli kentlerde ilahiyat dersleri vermiş. Tekrar İstanbul’a ve oradan Amerika’ya geçerek, bir miktar para toplayarak, Antep’e dönmüş ve Antep Merkezi Türkiye Koleji’nin kurulmasına ön ayak olmuş. Bu okulun kuruluş aşamasındaki giderlere Antep’in köklü aileleri de maddi yardımda bulunmuşlar. Dr. Townbridge,1888’de vefat etmiştir ve mezarı Antep Amerikan Hastanesi’nin arka bahçesindedir. Bu okulun hazırlık, fen bölümü ve tıp bölümü olmak üzere üç bölümü vardı. Her bölümün ayrı programı mevcuttu ve öğrencilerden bir kısmı yatılı, bir kısmı ise gündüzlü idi. Kuruluş sonrasındaki 15 yıllık dönemde yaklaşık 100 dolayında mezun verdiği ve 1912 yılına gelindiğinde mezun sayısının 350’yi bulduğu, ama okula kayıtlı öğrenci sayısının 1000 civarında olduğu kaydedilmektedir.

Okulun ilk yıllarında, kaydolan öğrencilerin çoğu gayrimüslim ailelerin çocuklarıydılar ve yerli halk aslında çok ilgi göstermemişti, ama sonradan, müslüman aileler de çocuklarını gittikçe artan bir şekilde bu okula gönderdiler.

TIP BÖLÜMÜ

Antep Merkezi Türkiye Koleji’nin Tıp kısmı, Antep Amerikan Hastanesi içinde çalışmakta idi. İlk açılışı 1878’de yapılan bu hastane aslında, “Azariah Smith Memorial Hospital” olarak bilinmekteydi. Bu şekilde isimlendirilmesinin nedeni, Yale Üniversitesi’nden mezun olup Antep’te çalışırken ölen Dr. Azariah Smith’in adına, kendi sınıf arkadaşları tarafından yaratılan bir fonun kullanılması idi. Hastane; Anteplilerin “öksürük deliği “ olarak isimlendirdiği bir tepede kurulmuştu . Bu tepede bulunan delikli bir kayadan geçirilen çocukların öksürüğünün kesildiğine inanılmaktaydı. Hastanenin girişinde, o zamanlar İncil’den alınmış şu cümle Osmanlıca ve Ermenice olarak yazardı :“ Bütün günahları affeden ve bütün hastalıklara şifa veren Allah’tır.” Şimdi ise bu ibare Türkçe olarak aynı yerde yazılı.

ANTEPLE YOLU KESİŞEN SHEPARD AİLESİ

Fred Douglas Shepard, 1855’te New York Ellenburg’ta doğdu. Dört kardeşin en büyüğü idi.10 yaşında iken babasını kaybetti ve amcasının himayesinde yaşamaya başladı. Bir yandan çok erken yaşta öğretmenlik yaparken, para kazanmaya çabaladı, bir yandan da eğitimini sürdürdü. Biraz gecikerek de olsa Cornell Üniversitesi’nde Mühendislik Fakültesi’ne ve daha sonra da Michigan Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne geçip eğitimine devam etti. Mezun olduktan sonra New York’a tekrar dönerek, New York Üniversitesi “Ophthalmic and Aural Institute” de cerrahi ve göz hastalıklarında uzmanlaştı. Aslında Newyork’ta o sırada iki tıp okulu vardı. Biri, 1841‘de Dr. Daniel J. Roussa tarafından kurulup geliştirilen ve daha sonra da Dr. Herman Knapp tarafından yönetimi devir alınan Newyork Üniversitesi Tıp Okuluydu . Bu okul, kendi içindeki oftalmoloji enstitüsü ile o dönemde önemli bir gelişme gösterdi. Zira Dr. Knapp, Von Graefe, Donders ve Von Helmotz tarafından yetiştirilmiş çok değerli bir hekimdi. Dr. Shepard o dönemde Dr. Knapp ile birlikte çalışarak cerrahiden sonra, oftalmoloji pratiğini artırdı. Bilindiği gibi Dr. Knapp aynı zamanda Archives of Ophthalmology and Otolaryngology dergisinin de kurucusudur (1869) . Diğer okul ise Bellevue Medical College idi.

ANTEP’TE 33 YIL

Dr. Fred Shepard, Temmuz 1882’de, Michigan Üniversitesi’nden tanıdığı ve aslen Hawaii’ li olan Dr. Fanny Adrews ile evlendi. Bu evliliğin hemen ardından 3 ay kadar sonra ekim ayında, İstanbul’a geldiler. Kısa bir süre sonra da yaklaşık 33 yıl kalacakları Antep’e ulaştılar. Antep’e geliş nedenleri, o sırada kurulmuş bulunan Antep Merkezi Türkiye Tıp Koleji’ndeki öğretim üyeliği ve aynı zamanda da Azariah Smith Memorial Hospital’de çalışmaktı. Fred Shepard, bir yandan Antep Merkezi Türkiye Kolejinin Tıp bölümünde dersler verirken, bir yandan da Azariah Smith Hospital ‘de hasta bakıp ameliyat yapıyordu. Çalıştığı yıllarda sürekli olarak hastanenin genişletilmesi için çaba harcıyor, aynı zamanda çevre illere , Urfa , Mardin , Diyarbakır ve Adana’ya giderek oralarda da hasta tedavilerinde bulunuyordu. Bu nedenle Shepard’ın en ünlü resimlerinden birisi at üzerindeki resmidir. Bu şekilde dolaşarak birçok hastayı tedavi etmesi nedeni ile geniş bir bölgede “Dr. Şepırt “ ya da “Dağdaki Hekim” lakabı ile de anılmaktaydı.
KAYITLI HASTANE RAKAMLARINA GÖRE YOĞUN GÖZ AMELİYATI YAPILMAKTAYDI

Shepard’ın tuttuğu çalışma raporlarında, 1900’lü yılların başında, yılda 450 ameliyat yapıldığı, 5500 hasta yatırıldığı ve ayaktan hasta sayısının 45.000 dolayında olduğu, 20.000 dolayında reçete yazıldığı kaydedilmektedir. Buradan da anlaşıldığı gibi, gece gündüz çılgınca bir çalışma temposunun olduğu anlaşılmaktadır. 1906 yılı raporlarında, yazın sıcak aylarında da çalışmaya devam edildiğini, fakat, personelin ve hemşirelerin aşırı yorgunluk ve tükenmişlikleri nedeni ile 2 ay kadar hastaneyi kapatmak zorunda kaldıkları belirtilmektedir. Elbette bunda, ameliyathanenin yetersizliği, malzeme yokluğu, sterilizasyon yetersizlikleri gibi pek çok faktörün rol oynadığından söz edilir. O zaman bölgede hiç göz ameliyatı yapılmazken, Dr. Shepard’ın çok yoğun göz ameliyatı yaptığına ilişkin kayıtlarının bulunmasıdır. Shepard, yanında Antepli bir anestezi teknisyeni yetiştirmiş ve değişik lokal anestezi teknikleri yanısıra spinal anesteziyi de çok yaygın ve etkili olarak kullanmıştır.

ÖKSÜRÜK DELİĞİ ÇOCUKLARI
Bir öksürük deliği vardı
Kertenkele yuvası kayalıklarda
Süslerdi vahşiliğini ısırgan otları
Derlerdi ki kesermiş öksürüğü
Veremli olsa bile
Bir söyleyen inanırdı
Belki,
Birde öksürük deliği çocukları
O çocuklar ki
bir güz fırtınası elleri kırık
Ayakları çıplak
Çaresizlikleri salkım saçak
Düşledikleri dünyaya gidecekler
Bu delikten koşarak…
Şafakla beslenen çiçektir
Öksürük deliği çocukları
Sorularını gizemli bahçeler keser
Gözlerindeki buğu
Birde umutları
Gülmeyi bilmezlerdi;
Öğrenemediler de
Ağlamayı da
Ama yinede ağlarlardı
Öksürük deliği çocukları..
Eski püsküydü giysileri
Kollarına silerlerdi burunlarını çaresiz
Umarsamaz gibi görünselerde
Aslında kirlense bir tarafları
Yine de silkelerlerdi
Öksürük deliği çocukları
Oy dedik..
Oy dedik… Politika siyaset dedik
Allah’ın günü üç öğün
Çocukları yedik
Çocuklar aç
Çocuklar diril entarili
Çocuklar sarı kabak
Çocuklar yolsuz
Çocuklar kolsuz
Çocuklar bu delikten geçtiler
Ölmeyi de bilmezlerdi
Ama yine de öldüler
Yarıda kaldı salkım saçak umutları
Öldüler çok çok öldüler
Öksürük Deliği Çocukları

Nuri Dayıoğlu

HASTANE İŞİ

Antep’e ilk geldiklerinde, eşi Fanny Anrews Shepard da tıp eğitimine katkıda bulunmuştur. Hatta, kızkardeşi Florence Neal ve eşi Robert Neal ‘de – Michigan’dan sınıf arkadaşları -daha sonra Antep’e gelmişler. Ne yazık ki o yıllarda kolera difteri ve tifo son derece yaygındır. Florence ve Robert de bu yüzden Antep’te vefat etmişlerdir. Fanny ilk yıllarda, hastanede yoğun olarak çalışırken, bir yandan da, çevredeki yerel kadınlara elişi öğretmiş ve ürettiklerini satmaya özendirmiştir. Bu nedenle o yıllarda, kadınların elişleri “hastane işi” adı ile çok ünlenmiştir. Daha sonra, botanik derslerine ağırlık vermiş ve çevrede bitki araştırmalarında bulunmuştur. Hatta, bugün hala hastane çevresinde ve Antep’te “ Hastane Çiçeği” diye bilinen (Rudbeckia Laciniata) ve şimdilerde bölgede bal çiçeği diye bilinen ve aslında Amerika’dan getirilmiş bir bitkinin de Fanny tarafından getirilmiş olabileceği kaydedilir. (Prof. Asuman Baytop). Dr. Shepard, 1909 yılında Amerikan Kızılhaçı,“Red Cross Medal of Merit” ile ödüllendirilmiş, 1910 yılında da Sultan Mehmet Reşat tarafından “Beşinci Derece Mecidi Nişanı”na layık görülmüştür. 8 Aralık 1915 tarihinde, Dr. Fred Shepard vefat etmiş ve hastanenin bahçesine gömülmüştür. Bundan sonra Fanny, New Jersey’e dönmüş, kız kardeşi ve çocukları ile yaşamış ve 1920’de vefatından sonra külleri Antep’e getirilerek Fred ile birlikteliği devam ettirilmiştir. Oğulları Lorrine Shepard Antep’te doğmuş, Amerika’da eğitim alıp doktor olduktan bir süre sonra, Sağlık Bakanı Refik Saydam’ın müsaadesi ile İstanbul Amerikan Bristol Hastanesi Başhekimliğine getirilmiş ve 1927-1957 yılları arasında bu görevde bulunmuştur.

Bölge şairlerinden Nuri Dayıoğlu’nun yazdığı öksürük deliği şiirinde anlatıldığı gibi, batıl bir inancın yaşatıldığı tepede kurulmuş bir hastanenin, önce Dr. Azariah ve Dr. Townbridge daha sonra da Dr. Fred ve Dr. Fanny Shepard tarafından yazılmış yazgısı, bu topraklardaki yaman çelişkinin bir hikâyesidir aynı zamanda … Antep Amerikan Hastanesi’nin bahçesindeki mezarlarından, Townbridge ve Shepard’lar, bu yaman çelişkinin hala devam ettiğine belki de gülümseyerek bakıyorlar. Tanrının rahmeti hala bu hastanenin bahçesindeki mezarları ara ara ıslatır, yıkar.

Not: Gaziantep’ teki bu tarihi süreci kitaplaştırarak bize bırakan ve bu yazıda, resimler ve pek çok alıntının yapıldığı 3 numaralı kaynağın yazarı İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğretim üyelerinden merhum Prof. Dr. Turhan Baytop’u saygıyla anarım.

KAYNAKÇA:

1. http://www.med.nyu.edu/ophthalmology/about-us/history

2. http://www.gaziantep.net/turizm/adininkaynagi.htm

3. Prof.Dr. Turhan Baytop : Antepin Öncü Hekimleri.SEV yayınları . İstanbul. 2003.

4. Şifahane (Gaziantep’in Amerikan Hastanesi ve Bağlı Tarihi Kurumların Kısa Tarihçesi) Brian Johnson, [Çeviren: Handan Cingi], 60 S., SEV Amerikan Hastanesi,

Prof. Dr. Süleyman Kaynak

Ophthalmology Life 2016 24. Sayı