GENETİĞİMİZ BİLE ALTIN ORAN İKEN BU ORANI REDDETMEMİZ MÜMKÜN MÜDÜR?
Bir doğru parçasının (AB) Altın Oran’a uygun biçimde iki parçaya bölünmesi gerektiğinde bu doğru öyle bir noktadan (C) bölünmelidir ki küçük parçanın (AC) büyük parçaya (CB) oranı, büyük parçanın (CB) bütün doğruya (AB) oranına eşit olsun. Matematik, Altın Oran’ı böyle tanımlıyor. Rakama dökersek altın oran 1,618033988749894… şeklinde yazılır ve Fİ yani φ işareti ile gösterilir.
Mısır’daki Keops Piramidi’nden Atina’daki Partenon Tapınağı’na kadar birçok yapıda kullanıldıktan sonra Konya – Afyon Karayolu’ndaki Ya Tutarsa Nasrettin Hoca Heykeli, Gölköy Kavşağı’ndaki Kanlıca Mantar Heykeli, Denizli’deki Traverten, Horoz ve Biber Heykeli, Amasya’daki Selfie Çeken Şehzade Heykeli ve Denizli’deki Sağlıkçı Heykeli’nde Altın Oran uygulanmak istenmiş ama 1,618033988749894… olan Fi sayısını işleyecek bir heykeltıraş bulunamadığından “Altın Oran’sız” heykeller inşa edilmiştir.
Tabii 3000 yıl sonra o günün arkeologları tarafından bulunacak olan bu heykeller, ülkemizde “sürrealizmin dibi” olarak algılanacak ve ülke ekonomisine yeni bir döviz kaynağı kazandıracaktır şüphesiz. Hâl böyle iken bilim ve teknoloji alanında altın oran ne ölçüde kullanılmaktadır?
DNA ve kar kristalleri Altın Oran ile oluşturulmuştur. Genetiğimiz bile Altın Oran iken bu oranı reddetmemiz mümkün müdür? Mümkündür ama reddetseniz de yapılışınız zaten Altın Oran olduğundan, oran sizi takmayıp yoluna devam edecektir. Bu konuda muhalif olmanız sizi oluşturan iktidarı etkilemez. Kısacası Altın Oran demokrasi sevmez. Dediği dedik, söylediği buyruktur.
GEREKSİZ UYGULAMALAR ALTIN ORAN’I BOZAR
Boy ve bacak boyu oranı dâhil, parmak ucu dirsek dâhil vücudumuz da Altın Oran imalatıdır. Yüzümüz de bu şekilde yaratılmıştır. Gereksiz ya da aşırı botulinum toksini uygulaması, gereksiz yerlere dolgu uygulaması bu oranları bozar. Bozulunca da estetikte sık gördüğümüz “arslan yüzü” ortaya çıkar. Sonra hasta bundan rahatsız olup bu sefer dolguyu eritir bu seferde cilt bozulmaya başlar ve “rakun yüzü” oluşur. Bundan da rahatsız olan
hasta özüne dönmek için cerrahi ister. Cerrahi de yapılınca bu sefer bir süre izlerden şikâyet eder. İzler için krem kullanırsınız, sivilce yapar. Sivilce için başka bir krem kullanırsınız hasta artık yaşlanmıştır ve yüz sarkar. Bu silsile böyle uzar gider. O nedenle her işin başı Altın Oran’ı korumaktır.